- kusmak
- kusmak; (boya) solmak, bezikmek II, 10, 11
Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini. 2009.
Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini. 2009.
kusmak — nsz, ar 1) Midesinin içindekilerini ağız yolu ile dışarı atmak, kay etmek, istifra etmek 2) Reddetmek İhanetin böylesini tarih kabul etmez, kusardı. T. Buğra 3) i Boyanan ve temizlenen şeyler yeniden ortaya çıkmak Kumaş lekeyi kustu. Helva yağını … Çağatay Osmanlı Sözlük
öfkesini kusmak — kızgınlıkla ağır hakaret etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
altın leğene kan kusmak — varlık içinde hastalık veya sıkıntı çekerek yaşamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
istifra etmek — kusmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
HÜV' — Kusmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
NÜHU' — Kusmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TULGA — Kusmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
övürmek — kusmak … Beypazari ağzindan sözcükler
gaseyan etmek — kusmak O, hem gaseyan ediyor hem göğsünü, bağrını paralıyor. S. M. Alus … Çağatay Osmanlı Sözlük
koşmak — (kuşmak) ilave, tertib, inşad etmek; eşar söylemek … Çağatay Osmanlı Sözlük